Ben Özgür, aslında eski basketbol oyuncusuyum. Bu sektöre abim sayesinde başladım, bu sektör basketten sonra farklı bir sektör oldu. 6-7 yıl kadar beraber çalıştık, sonra ben gece kulüpü ve fine dining tarzı restaurantlara geçtim. Yaklaşık 10 sene orada çalıştım. Sonra tekrar abimin yanına geri dönüş yaptım.
Böyle meyhane açmaya ilk önce abim karar verdi. Zaten kendisi bu sektörde çalışıyordu o zamanlar. Yıllarca Avrupa yakasında meşhur şarap evi vardı orada çalıştı. Sonra kendisine böyle dükkan açma imkanı çıktı.
Burada yani Kadıköy ’de Rum meyhanesi tarzında yerler pek yoktu. İlk başta bu şekilde başladı abim. Sonrasında da ben dahil oldum Agapia Meyhanesine. Barlar sokağında bulunan Agapia Meyhane ’sinde sadece meyhane hizmeti veriyoruz ama Bahariye Caddesi ‘nde Süreyya Operasının tam karşısında bulunan Agapia Meze şubemizde kahvaltı, öğle yemeği servisimiz de mevcut. Agapia Meze akşam 5’ten sonra meyhane konseptine geçiyor.
Genelde bahsedecek olursak buradan önce 9 sene boğazda butik restoran adıyla nitelendirdiğimiz restoran ‘da aşçı başı olarak çalıştım. Daha sonra 2.5 yıl kadar Kalamış’ta restoran ‘da kısım şefliği yaptıktan sonra Agapia ailesine dahil oldum. Yemek yapmak benim için özel o yüzden devamlı araştırma yapıyorum. Mesela Özgür abi tattığı mezeyi söylüyor ben de bunu nasıl yapabiliriz diye araştırıyoruz. Aynısı olmasa bile araştırarak kendimizden farklı şeyler katarak ortaya çıkartıyoruz meze tabağını lezzetli oluyor. Benim için meze her şeyi birbirine karıştırmak değildir. Örneğin; her şeyi çiğ çiğ doğrayıp üzerine zeytinyağ gezdirmek değildir meze. Bu bence salata veya söğüştür. Eskiden domates salatalık doğrayarak söğüş yapardık, şimdilerde ise her şeyi doğrayıp söğüş diyoruz, onu da geçtik artık meze demeye başladık. Bana göre meze demek; buluşturabiliyorsanız farklı tatları buluşturmak demektir. Belki meze üzerinde 20 gün deneme yaparsınız ama birbirine uyumlu tatları ancak o şekilde yakalarsınız. Agapia Meyhane ve Agapia Meze’nin mutfakları %90 aynı diyebiliriz. Mutfağımızdaki meze çeşitlerimizden bahsedecek olursak; standart veya daimi mezelerimiz oluyor, değişen mezelerimiz de oluyor, kendimiz bir şeyler katarak ortaya çıkarttığımız mezelerimiz de var. Kalamati’miz mesela; Hatay’da kırma zeytin, yeşil soğanla salçayla şahane soğuk piyaz yapıyorlar. Biz de bunu zeytinler ile pişirip bi denedik ortaya güzel lezzet çıktı. Maş fasülyeli mezemiz var mesela, Özbekler bunun çorba gibi sulu yemeğini yaparlar, ben de oradan yola çıkarak bizim piyaz gibi nar ekşili, naneli, maydonozlu, kurutulmuş domatesle birçok yeşillikle buluşturduk sonuçta güzel mayhoş tat çıktı ortaya. Kadıköy’de şu an kimse yapmıyor tahinli köz patlıcanı bizden başka. Yoğurtla tahin uyumlu güzel oluyor özellikle rakının yanında ufak ufak kaşıklayarak. Sicilyano mezemiz içerisinde köz patlıcan, toz zencefille toz fıstık olan mezemiz. Bir de ayran aşı mezemiz; o da İç Anadolu bölgemizin çorbasından esinlenerek yapıldı. Nohut, aşurelik buğday, süzme yoğurt, ayçiçek yağıyla fesleğen var içerisinde. Susuz fesleğenli ayran aşı çorbası diyebiliriz. Menümüze yeni katılan Surk peynirimiz; Hatay’da yapılana göre daha yumuşak yaptık ve rakının yanında iyi gidiyor.
Biz her mezemize kendimize özel isim veriyoruz. Bir yerde manca ismini okumuştum hoşuma gitmişti. Daha sonra yeni mezemize manca ismini verdik. Standart mezelerimiz var tabii. O mezeler olmazsa olmazlarımız özellikle Haydari. Haydariyi evde yapmak isteyenlere hemen püf noktası belirteyim, haydar yaparken içine Labne peynirle taze nane kullanmak önemlidir. Bu şekilde yaparlarsa farkı göreceklerdir.
Sabit mezelerimiz var tabii ki ama genelde değişiyor mezelerimiz. Bizim meze tepsimiz yok, biz misafirlerimizin meze dolabımıza bakmasını öneriyoruz. Çalışanlar ne kadar iyi olursa olsun meze tepsisi kullanıldığı zaman mezeler taşınırken dağılabiliyor ve dışarıda kaldığı süre uzun olduğundan mezeler sulanıyor sonunda ortaya hiç hoş görüntü çıkmıyor. O yüzden biz meze dolabı tercih ediyoruz.
Bana göre bütün mezelerimizi tatmalılar çünkü hepsinin malzemelerini yerinden getirtiyoruz, gidip mağazadan almıyoruz. Ama illaki isim vermemiz gerekiyorsa bunlar mezeler; Kalamata, Agapia Meze ‘bu mezemiz sadece Agapia Meyhane ’de bulunuyor’ ve Manca. Ara sıcaklarda ise; Pastırmalı Humus, Balık Kokoreç, Saganaki yapıyoruz. Pastırmalı Humusumuz standart gibi durabilir ama değişik oluyor. Bütün malzemeleri kendine has bölgesinden alıyoruz. Mesela kullandığımız tahin Hatay’dan acı tahin alıyoruz. Ana yemeklerimizde, Meyhane Köftesi, Piliç Külbastı, Izgara Antrikot, Et Sote, Çoban Kavurma veya Beğendili Levrek yapıyoruz bize özel tatla. Bu saydıklarımız olmazsa olmazlarımızdır.
Agapia Meyhane ve Agapia Mezze olarak kesinlikle kendimize yeni nesil meyhane diyemeyiz. Biz meyhane olarak eller havaya yeni nesil meyhane konseptini benimsemiyoruz. Meyhane bize göre arka fonda çalan müzik ve lezzetli meze eşliğinde sohbet edilir, dertleşilir.
İki şubemizinde misafirleri çok farklıdır. Agapia Meze ’nin müşteri kitlesi genellikle ağır misafirler oluyor. Daha fazla hakimler, savcılar, opera sanatçıları gibi daha ağır kesim tercih ediyor. Kadıköy Barlar Sokağı ‘nda olan Agapia Meyhanesi ‘nin de bulunduğu konum itibari ile daha genç müşteri kitlesi var. Genelde rakıyla ilk defa tanışan misafirlerimiz oluyor. Rock dinleyen, Rap dinleyen misafirlerimiz dahi oluyor, dizi, sinema oyuncusu misafirlerimiz de özellikle baya tercih ediyorlar. Çünkü Agapia Meyhane ’nin bulunduğu bina tarihi yapı olduğundan içerisi oda oda böylece rahatsız edilmiyorlar. Aslında bizim müşteri kitlemiz Kadıköy ’de müşteri kitlesinden farklı. Barlar sokağındaki şubemizin diğer adı kadınlar meyhanesi ‘ne bile çıktı artık. Bu durum bizi mutlu ediyor, çünkü kadınların güvenli rakı içebildikleri meyhane bulmaları artık zor. Agapia Mezze haftanın her günü sabah saat 09:00’dan gece 02:00’ye kadar, Agapia Meyhane ise hafta içi her gün saat 12:00’den gece 02:00’e kadar misafirlerini ağırlıyor.
Kuverin bize göre hiçbir anlamı yok. Zaten hali hazırda müşteriye sunulması gereken hizmet adına buradayız, buna fazladan para almıyoruz. Garsonların paralarını müşteriden çıkartmak bize göre çok yanlıştır.