Meyhankoli
Anasayfa
En9
Restoran Hikayeleri
Senden Benden Bizden
Detaylı Arama
Restoranını Ekle
Meyhankoli.com
MEYHANKOLİ İLE KEŞFETMEYE BAŞLA
  1. Anasayfa   >  
  2. Senden Benden Bizden   >  
  3. Sevdalı Tatlar

Sevdalı Tatlar

Sevdalı Tatlar

Birçok takipçiniz var, bizler sizi tanıyoruz, ancak sizi henüz keşfetmemiş olanlar için kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?

İstanbul’da doğup büyüyüp Ankara'da gelişen biriyim aslında.

Evlilik nedeniyle 14 yıl yaşadığım şehir olan Ankara, İstanbul gibi değildi. İnsanların kendilerine daha fazla uğraş bulması gereken bir coğrafya diyebilirim Ankara için.

Orada, İstanbul'da olduğu gibi zaman kendiliğinden akıp gitmiyor. Asıl mesleğim televizyonculuk olsa da kendimi sık sık evimin mutfağında buluyordum.

Yeni tatlar yaratıp bunları sevdiklerimle paylaşmak beni mutlu eder hale gelmişti. Fakat bu şehirde bir eksik vardı benim için. Ev, iş, çocuk büyütmek ve kendimce mutfak deneyimlerinin haricinde bir platform olmalıydı. (O zamanlar henüz Instagram yok) 2012 yılında yuvaya dönüş yaptım ve artık ait hissettiğim yer olan İstanbul'daydım.


SevdalıTatlar nasıl ortaya çıktı?

Sevdalı Tatlar, İstanbul dönüşünden sonra başlayan bir hikaye. 34 yaşında artık başka dünyaları, başka lezzetleri keşfetmek isteyen bir kadındım.

Bir yurt dışı seyahatimde kısa bir süre Milano'da yaşayan arkadaşımda kalmıştım. Haliyle yine duramayıp mutfağa giriyordum ara ara. Bu işten ev halkı oldukça memnundu. Daha çok onların bilmediği ya da evde çok yapmadıkları yemekleri yapıyordum.

Normalde İtalyanlar sabah kahvaltısını bir kahve ve yanında tatlı bir şeylerle geçiştirip öğle yemeğini erken yerler. (Sayemde kahvaltıda mantarlı omlet deneyimleri oldu :) Kısa denemeler, deneyimler üzerine arkadaşım çok güzel pratik tariflerim olduğunu ve neden bir blog açmadığımı sordu.Bunun üzerinde Türkiye'ye döndüğümde arkadaş ortamında bunlardan bahsederken bilişim şirketi olan içimizden biri Boşta bir sitem var, hadi senin için kuralım. dedi.Her şey Sevdalı Tatlar'ın oluşması için peş peşe ekleniyordu neredeyse.

Bunun akabinde hem evde tarifler uygulayıp siteye yüklüyordum hem de gezdiğim, gördüğüm yerleri ve deneyimlerimi yazmaya başlamıştım.Zaman geçtikçe fark ediyordum ki, yemek yapmanın yanında yazmayı da seviyordum. Tüm bunların paralelinde ve yaptıklarımı destekleyen bir yüz gerekliydi. İşte burada Instagram devreye girdi. Sitenin haricinde paylaşım yaptığım bu platform ile insanlara daha hızlı bir şekilde ulaşmaya başladım.


Ne zamandır yollardasınız? Peki biz bu sürecin ne kadarının farkındayız?

2013 yılından beri yollardayım aslında. Yeni mutfakları keşfetmek, yeni yerler görmek için yurt içi ve yurt dışında birçok yeri gezdim, gezmeye çalışıyorum.

Gittiğim yerlerle bağ kurma gibi bir özelliğim var. Sevdiğim bir ülke ya da şehre birden fazla sayıda gidebiliyorum. Yunanistan, İtalya ve Hollanda gibi ülkelere tekrar tekrar gitmişliğim var. Gittiğiniz yerde oralı gibi yaşamadan mutfağını keşfetmek biraz zor benim için.

Genelde otelde değil evde kalmayı tercih ediyorum. Sabahları kalkıp pazarlarından alış-veriş yapacağım ve yerel tarifleri o iklimde yapıp tadacağım.  yurtdışında restoranda yemek yemek benim için kafi olmuyor. Kendi deneyimime ihtiyaç duyuyorum.


Aklınızda kalan ve en kısa zamanda yeniden gitmek istediğiniz bir ülke var mı?

Nedeniyle birlikte öğrenebilir miyiz?Aklımdan kalandan öte, paralel evrende yaşamak gibi; bir yanım hep Roma'da. Her şeyin orijinal haliyle yaşandığı şehir. Evler, yollar, sokaklar...Yediğiniz her tarif aslına uygun reçete ve malzemeyle yapılıyor.

Ricotta peyniriyle yaptığınız ıspanaklı bir Ravioliyi mozzarella peyniriyle yapmaya kalkarsanız bu İtalya'da ihtilale eşdeğerdir. Tüm bunlar gelenekselcilik olarak algılanabilir fakat benim için bu, yapılan her şeye verilen saygı ve değerdir.


Geziyorsunuz, tadıyorsunuz ve yazıyorsunuz. Bu hareketliliğin ardındaki temel motivasyonunuzu paylaşabilir misiniz?

Hangi Sevda, sizi daha çok heyecanlandırıyor?Çok net bir motivasyon duygum var Keşfetmek. Bir yemek, bir şehir ya da konuşulan bir dil. Hangisi olduğu hiç önemli değil. Daha önce bilmediğimi deneyimlemenin Sevdasıyla doluyum. Biraz hedonist bir yaklaşım olsa da sürekli keşfetme duygumu böyle besliyorum.


Bugüne dek hangi ülkelerde hangi şehirleri gezdiniz?

Aklınızda kalan ve en kısa zamanda yeniden gitmek istediğiniz bir ülke ya da özel olarak şehir var mı? Nedeniyle birlikte öğrenebilir miyiz?Avrupa'nın 10 ülkesini ve birçok şehrini gezdim. Tekrar gitmek istediğiniz yer neresi derseniz... Bu yaz gittiğim Samothraki Adası’na en kısa zamanda tekrar gitmek istiyorum.

Nedenine gelince; adada kaldığım 2. gün adada büyük bir sel yaşandı ve ben keçi etine, keçi yoğurduna doyamadan dönüş yapmak zorunda kaldım. Ayrıca adanın kendine has bakirliği inanılmaz büyüleyici. Diğer Yunan adalarından çok farklı.


Paylaşımlarınızın teması farklılaşsa da heyecanı eksilmiyor. Sizin için fotoğraf çekmek ne ifade ediyor?

Fotoğraf çekmek benim için çok başka bir duygu. Asıl mesleğim olan Kurgu Yönetmenliğinden gelen bir fotoğraf algısı var. Çerçeve oluşturma, doğru ışığı bulma, konu yaratma ve daha fazlası fotoğrafın içinde olması gerekenler. Sadece gezebilmek, iyi bir damak tadına sahip olmak bile yeterli olmuyor yeri geldiğinde. Eğer güçlü bir fotoğraf gözünüz olmazsa bu özelliklerin hiçbirini sosyal medyada takipçilerinize geçirmeniz mümkün değil.


Sosyal medya hayatınızda neleri değiştirdi?

Birçok şeyin eskisi gibi olmadığını söyleyebilirim. Artık bir yerde yemek yerken, yürürken, otobüste bile giderken artık başka bir gözle bakar oluyorsunuz her şeye. Hemen bir konu oluşturma peşindesiniz.

Evde ya da dışarıda bir zaman sonra güzel bir yemek, onu yemeniz gereken bir tabak olarak değil de fotoğrafını çekmeniz gereken bir obje olarak görünüyor. Ya da tarihi bir yerde gezerken daha fazla durup, inceleyip nasıl bir ifade kullanacağınızı beyninizde tasarlarken beraberinizdeki insanlarla denk düşemiyorsunuz.

Bunları bir kenara bırakırsak, blog yazarlığının en güzel yanı insanlar tanımak. Bir kere bile yüzünüzü görmemiş insanların sizi bu kadar sevmesi inanılmaz keyifli ve besleyici bir duygu. Sanırım daha önceki sorunuzun bir cevabı da bu. Sevgiyle beslenmek.


Hazır yeri gelmişken, olmazsa olmaz yemeğinizi bizimle paylaşabilir misiniz?

Olmazsa olmaz yemeğim Ravioli. Çünkü yemesi kadar yapmasını da seviyorum.


Sokağı çıktığı anda acıkanlardan mısınız?

Tok olsanız bile karşı koyamadığınız bir sokak lezzeti var mı?Yok acıkmam. Hayır hayır itiraf edeyim açken sokağa çıkmak benim için tehlikeli bir durum . Ne kadar tok olursam olayım hiçbir zaman kokorece hayır diyemem.


En son ne zaman bir lezzeti yöresinde tatmak için kilometrelerce yolu teptiniz?

Bir de mümkünse hangi lezzeti denemek için yola düştüğünüzü ve izlenimlerinizi paylaşır mısınız?En son geçtiğimiz Temmuz ayında sadece kabak kızartmasını özlediğim için İstanbul'dan Dedeağaç' a gittim. Bir kabak için 380 km gidilir mi? dediğinizi duyar gibiyim. İnanın denizin kenarında, kulağınıza gelen hoş Yunan müzikleriyle çıtır bir kabağın tadına varmak başka bir şey.


Peki ya en sevdiğiniz meze?

Levrek Marine. Sadece Hardal ve sirke oranı çok önemli. Biri fazla kaçtığında keskin bir tat oluşuyor. Her yerde bu ölçü tutturulamıyor.


Son olarak, hangisi sizin için öncelikli? Keşfetmek mi keşfettiklerinizi paylaşmak mı?

Artık her ikisinden de vazgeçmek mümkün değil Sevdalı Tatlar olarak. Bir süre sonra keşfederken yalnız olmadığınız duygusuyla dolu oluyorsunuz. Sizi ve deyimlerinizi merak eden takipçileriniz sayesinde.

Zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Sizin yanıtlamak istediğiniz ancak bizim atladığımız bir konu varsa, onları da sizden duymak isteriz…

Deneyim ve keşiflerden bu kadar bahsetmişken hayatın kendisinin başlı başına bir deneyim olduğunu unutmadan yaşamamız gerektiğini düşünüyorum. Bu keyifli sohbet için ben teşekkür ederim.


Yorum Ekle
Anasayfa
En9
Öneriler
Arama
Blog
Profil