Kimi zaman çocukluğumuz olur simit; pazar kahvaltılarını anımsatır. Gülümsetir sonra; ailemizin sıcaklığı gibi dokunur ruhumuza. Her ne kadar “Ye ve doy.” mantığına hizmet ettiği düşünülse de geçmişle köprü kurar. Dökülen susamları bile yediğimiz günlere götürür bizi, anılara bodoslama daldırır. Aşinalıktan aldığımız hazzı doruklara ulaştırırken hem karınları
hem de gönülleri doyurur. Çıtır çıtır kıvamıyla ilk lokmadan itibaren damaklara dağılan tadı bir yana, doyuruculuğu ile de milli yiyeceklerimiz arasında yer alır. Susamlı harikanın öyle bir lezzeti vardır ki yanında tüketilenlerle verdiği his farklılaşır.
Ayranla, çayla, peynirle, zeytinle, domatesle ve hatta asitli içeceklerle dahi tüketilebilen simit toplumun geneline hitap eden ender lezzetlerden biri olarak hayatımızda önemli bir yere sahiptir. İzmir’in gevreği, Türkiye’nin simidi; aslına bakılırsa hepimizin can simididir, açlığımızı bastırırken düşen kan şekerimizin en büyük düşmanıdır.
Simidin güzelliği lezzeti ile de sınırlı değildir, pratikliği kendisine ayrı bir tat verir. Zamanınız olmadığında mideniz kazınırsa bir simit ile tüm dünyanız değişir. Törensel bir edaya gerek yoktur, simidi yolda yürürken bile yeseniz aldığınız tat her daim muazzamdır. Dememiz odur ki; Türkiye’nin en çok bilinen ve en çok sevilen sokak lezzetleri arasında simit her daim ilk sıralarda yer alacaktır ve bu ayrıcalığı da sonuna dek hak etmektedir.Simit Denilince Akla Gelen 9 Yer
1. Ankara
2. İstanbul
3. İzmir
4. Rize
5. Trabzon
6. Kırklareli
7. Adana
8. Eskişehir
9. Kastamonu