Mezeler ilgi alaka süper sanki evdesin ve bir okadar rahatsin yillarin eskitemediği mekan
Samimi ve güler yüzlü insanların hizmet ettiği ve gittiği güzel mekan
Anadolu yakasında meyhane geleneğini yaşatan nadir yerlerdendir. Mezeleri enfestir. Özellikle tarama, paçanga böreği, ciğer mutlaka tadılmalıdır.
Cumhurriyet edebiyatcilarinin fotoğraf ve afişleri ile bezenmiş 1962 yılında kurulan ve sanki ilk kurulduğu dekoru koruyan bir mekan. Giriş ve alt kat olarak iki bolümü mevcut. Manzara karşınızdaki insan. Cep telefonu ile oyalananlarin uğrak yeri değil. Özellikle bayanların tek başlarına ya da eşleriyle gelebildikleri her yaşa uygun bir mekan. 6 kişilik rezervasyon yaptırdık (Özellikle hafta sonları rezervasyon şart ) 100 lük yeni rakı, salgam suyu, atom, patlıcan salatası,haydari, acılı lor, ısırgan salatası çiğ köfte (etten) uskumru söğüş, 1 porsiyon kalamar, 2 tur b.peynir dilim istedik. Ciğer var mı diye sorduğumuzda garson 'biz de ciğer yok efsane var' dedi. 2 adet güveçte yaprak ciğer ekmek banarak(ekmekler hep kızartılmış geliyor) bitirildi. Ciğer den çok tandır et yumuşaklığında. Efsane mi? Efsane. Kabak tatlısı 2 kere istendi. Tahin ve cevizle çay eşliğinde ortadan silinip supuruldu. 2 tabak mandilana portakal kivi ve armut dolu meyvelerimizi de yedikten sonra geldik can slicu soruya. Ne ödedik? fix menü alsaydık 4 kişi için 70 lik rakı ve arasicaklarla birlikte 140 tl ödeyecektik , 130 tl ye geldi kişi başı.
Yorumlarda uygun ve daha güzel mekanlar var deniliyor. Mümkün ama buranın ortamı başka
Yılların mekanı, 30 yıldır senede bir defa uğrarım ama eski müşteriler ve sohbetler kalmadı artık, sadece anılar var, lezzetler bir tık azaldı, fiyatlar bir tık yükseldi
Geleneksel meyhane kültürümüzü her yönüyle gelecek nesillere taşiyan türünün iyi bir örneği. Yediklerimizden, servisten ve hesabın da makul olmasindan dolayı mutlu ayrıldık.
Mezeleri lezzetli. Ortam kaliteli. Sadece pahalı. Özel ve anılarla dolu bir mekan. Gitmeye değer....
Pazar günleri kapalı olan, diğer günlerde 23:30 da kapanan, içerisi müzeden farksız olan, benim bildiğim bence Türkiye'de başka örneği de yok ! 1983 yılından bu yana gelen konukların duygu düşünceden ziyade sanatsal izler bıraktığı bir defter geleneği olan, yazar çizer sanatçıların müdavimi olduğu, yaprak ciğeri ve pastırmalı humusu efsane olan Cemal Süreya'nın soyasından Y harfini attığı, bir çok şiirini yazdığı mekan. Geleneksel meyhane kültürünü yansıtan daha iyi bir meyhane tanımıyorum. Bir de rezervasyon için aradığınızda eğer şansınız varsa Cemal Süreya'nın masasında oturmak istediğinizi söyleyebilirsiniz sahibi bir gönül insanı Mehmet Ali Işık bu durumdan son derece memnun olur ve size yardımcı olur.
Ruhu olan mekanlardan biri. Cemal Süreya, Uğur Mumcu, Orhan Veli, Sait Faik ile beraber rakı içmek gibi burda içmek, darülbedaiden bahsetmek, bütün usta sanatçılar ile beraber olmak gibi. Mutluluk gibi.
fiyatlar makul, mezeler guzel, semt kebapcisi, meyhanesi arasinda bir yer, muhabbet etmelik, oyle yeni tarz yuksek ses muzikli meyhane degil..
Fiyatlar bir tık yukarıda olsa da her seferinde keyif alarak gittiğimiz bir yer
Yemekler kaliteli fiyatlar makul ortam nezih daha ne olsun
Cemal Süreya'nın adıyla anıla gelmiş, geleneksel meyhane havasını hala yitirmemiş, gidilesi mekan. Her yer edebiyat. Arnavut ciğeri ve humusu efsane. Fakat fiyatlar iyice uçmuş.
Gerçek bir meyhane nedir, nasıl olur buyurun gidin, görün derim. Çekirdekten yetişme, işini seven ve bilen garson uzun zamandır gör...
Ana yemeksiz, alkollü kişi başı 125 tl. Güzel bir mekan. Tam anlamıyla geleneksel meyhane. 23:30'da hesabı kapatıyorlar. +1 saat dah...
Güzel bir ortamı var. Sohbet ile birlikte zaman geçirmek için tercih edilebilir. Meze çeşitliliği yok denebilir. Miktarları da az. ...
Tüm Yorumlar