Havalar soğuduğunda geceler puslandığında sokakta kestane kebap sesleri yükselir. Buz gibi havada cepten para çıkarılamayacak kadar eller donduğunda kestane kebabı kokusu içimizi ısıtır. İri iri kestaneler çizilir önce; sonra ateşle dansa bırakılır. Hafif yanık olanları tercih sebebidir, kestane piştikçe güzelleşir. Mis kokusuyla bağımlılık yaratan bu sokak lezzetinin keyfini çıkaracağımız zamandayken küçük bir hatırlatmayla kestane kebabın güzelliklerini sizlerle paylaşmak istedik.
Sokaklarda kestane kebabı satıldığını görenlerin kayıtsız kalması oldukça zordur; güzel kokusu, enfes tadı bir yana çoğumuz için kestane kebap çocukluğumuzdur. Bazılarımız kömür sobasının üzerinde pişen kestanenin tadını çıkaracak kadar şanslıdır. Bazılarımız için kestane kebap ailemizin anlattıklarından ibarettir. Sokakta kestane kebabın her an erişilebilir olması ise hepimizin en büyük şansı olarak görülmelidir.
Kestane kebap yemesi sevap! sloganıyla özdeşleşen bu sokak lezzeti közde pişmektedir. Kestane suda haşlanarak ya da fırında da pişirilir; fakat lezzet kestane kebap ile bir değildir. Kese kağıtlarına koyulur kestane kebap ve yürüyüşlerin en leziz eşlikçisi haline gelir. Tanıdıklara ikram edilir, paylaştıkça çoğalır. Kestane kebap kış aylarının olmazsa olmazıdır; ısıtan ama yakmayan sıcaklığı ile her daim aradığımızdır. Bir de bulduk mu layıkıyla kestane kebap yapılan bir tezgah, iliklerimize kadar ısınmak kaçınılmaz konforumuzdur.
Her yazımızda söylüyoruz; sokakta hayat var… Kültürümüzün süregelen lezzetlerinde anılarımız var. Ailemizden, çocukluğumuzdan ya da dinlediğimiz hikayelerden kesitler; tadılası ve unutulmaması gereken sokak lezzetlerimiz var. Daha da önemlisi; kestane kebabımızın eşsiz tadını yaşatma imkanımız var!
1. Bursa – Nilüfer
2. İstanbul - Eminönü
3. İstanbul – Beyoğlu
4. Aydın – Nazilli
5. İzmir – Alsancak
6. İstanbul – Kadıköy
7. Kastamonu – Küre
8. Çorum – Merkez
9. Ankara – Kızılay
